16 Ocak 2016 Cumartesi

aşk-sevmek-mesafeler-engeller..


Mesafe kelime anlamı iki cismin arasında ki uzaklıktır. Biz insanlar için ise aradaki uzaklık bizim kendi koyduğumuz mesafedir. Misal seven bir insan için mesafe olur mu? Kilometrelerce uzaklık olsun gerekirse mesafeler aşılır ama kalbe konan mesafeler aşılamaz. Herkesin algısı farklıdır fakat herkesin görüşüne saygılı olmak gerekir.

Bir insan başka birini sever kalkıp bazıları der ki; “öyle uzaktan sevilmez, olmaz öyle sevgi” haklıdır bunu söyleyen çünkü bilmez sevmenin ne demek olduğu. Sorsan sevgiyi biliyorum der ama sevgi öyle seviyorum demek ile olmaz. Sevmek engelleri aşmak ile olur. Aslında engel dedim de sevginin karşısında ki engel dediğin nedir ki? Kalbinde sevdasını taşıyan bir insan engeller karşısında yıkılır mı? Dünya aşk ile kuruldu, aşkı hala göremeyen insanlar var. Gözleri kör değil görmek isteyen görür gönül gözü ile ama aşkı yaşamak yürek işidir. Aşkın bedeli yanmaktır. Yanmak, yanar iken mutlu olmaktır. Yanmayı göze alamayan ne diye hayret eder aşka anlamam.

Birisi sana bu ilişki yürümez diyor ise gül ona. Çünkü yanmaktan korkandır onu diyen ve senin de yanmanı istemez. İstemez çünkü herkes kendi gibi olsun ki gözüm kamaşmasın aşktan der.

Ah bu insanlar anlam veremediğim insanlar…

Ne diye korkarsınız da aşktan yaşamadan sonunu görmüş gibi konuşursunuz. Eğer sonunu biliyor iseniz o halde deyin. Neymiş sonumuz? Tek son vardır bu dünyada bilinen o da ölümdür. Aşıklar için ölüm bile engel sayılmaz iken siz neyden korkarsınız? Üzülmekten deseniz bir hayal kurarsınız gökyüzüne bakarak ve üzüntünüz diner.

Ah bu insanlar nedir derdiniz?

Hep gülmek, mutlu olmak ise o zaman sevmekten korkmayacaksınız. Sevmeyen insanın mutluluğu sahtedir geçer gider. O yüzden diyorum ki; “sevenler için mesafeler, engeller yoktur” ve gerçek sevenler öldükten sonrada kavuşurlar birbirlerine yeter ki inanın.
İnancınızı sınayın. İnanmadan yaşayamazsınız….

Mustafa KILIÇ




8 Ocak 2016 Cuma

Doğru ve Yanlışlar



Biz ademoğlunun doğru yolu bulmada ki pusulası yaptığımız yanlışlardır yani hatalarımız. Kişi yanlışın ne olduğunu bilmeden doğru yolduğunu bilemez. 

Yanlışı bilebilmemiz için bazen içine girmemiz gerekir bazen ise gerçekçi bir düşünce yeterlidir. En sağlamı içine girip yanlışı görmektir fakat bazı yanlışların telafisi yoktur. Telafisi olmayan yanlışlar gerçekçi bir düşünce ile anlaşılan yanlışlardır.

Yaptığımız hatalardaki yanlışları görüp doğru yola girer isek hayatımızda yaptıklarımız daha fazla anlam kazanır. 

Bilerek doğru yolda olmak ile bilmeyerek doğru yolda olmak arasında dağlar kadar fark vardır. 
İyi bir insan bilmediği yanlışları yapmayan değil bildiği halde yanlıştan dönüp doğruyu yapandır. Ve bir insan yanlış yaptı diye kötü olmaz, Yaptığı yanlışı bildiği, tecrübe ettiği halde yanlışa dönüyor ise kötü olur. İyi bir insan yanlış yapıyorsa dönebilir doğruyu bulunca fakat kötülüğü kalbini sarmış insanın dönmesi zordur.

Doğru ve yanlış, iyi ve kötü, güzel ve çirkin; ne kadar zıt kavram var ise hepsi kalp ile alakalıdır. O yüzden her şeyin başlangıcı olan kalbi temiz tutmanız dileğiyle ve unutmayın tek doğru yol Hakk yoludur. Allah hidayetine erdirdiği Hakk yolunda yürüyen kullarından eylesin.(Amin...)

Mustafa KILIÇ

7 Ocak 2016 Perşembe

Özgürlük



Özgürlü kavramı herkesin algısına gören değişen kavramlardan bir tanesi.

Kimisi için 18 yaşına girmektir, kimisi için yaşadığı zorluklarda ki engellerinin kalkmasıdır, kimisine göre daha saymak ile bitmeyecek bir çok şey var.
Aslında özgürlüğümüzü kısıtladığını sandığımız yanılsamalarımız.

Özgürlük nefes alıp verebildiğimiz her saniyedir. Özgürlüğümüzü çevremiz veya yaşadığımız sağlık problemleri kısıtlamaz. Kendi özgürlüğümüzü sadece kendimiz kısıtlayabiliriz.

Ben ilik nakli olmuş bir kanser savaşçısıyım. Bir zamanlar özgürlüğümü tedavilerin getirdiği yasakların kısıtladığını düşündüm. Çok yasağım vardı; dışarı çıkmak, ailemle yemek yemek bile yasaktı. Bugünlerde öğrendim ki özgürlük beyinde başlayıp beyinde biter bir kavram olduğunu.

Gözümü yumup hayallere daldığımda özgürlüğümü fark ettim. Hayal kurarken yasakları olmaz insanın. Hiçbir hayal kirli olamaz, kirletilemez. O yüzden saftır hayaller. Özgürlüğümü hayallerimde yaşadım. Yaşadığım özgürlüğü yazılarıma yansıttım. En büyük özgürlüğüm oldu kalemimden dökülen düşüncelerim.

Bir insanın özgürlüğü doğup göbek kordonun kesilmesiyle başlar ama devam etmesi için özgürlüğünü içinde bulması gerekir buda düşünerek olur...

İçinizde ki özgürlüğü bulup yaşamanız dileğiyle...
Mustafa KILIÇ 

Ayrılık.


Ayrılık...

Ne zordur dimi bir insanın sevdiği insandan ayrı düşmesi. Biz ne zaman sevdiklerimizden bedenen ayrı düşsek yalnız hissederiz kendimizi oysa sevdiklerimiz kalbimizde değil mi ? Yani insan sevdiğinin yüzünü göremese bile içinde hatırlayamaz mı sevdiğini. Sevdiğinin yüzünü hayal edemez mi ?

Aslında ayrılıklar bizim hayatımızın dönüş noktaları değil mi? Biz ayrı düştüğümüzde yalnız kaldığımızda buluruz kendimizi. Yalnız kaldığımız da hayatla baş etmesini öğreniriz.Kendi gücümüzü yalnız kaldığımız da keşfederiz.

 Ayrılık dedim de ne kadar çok ayrılık çeşidi var. Kimi ayağından ayrılıyor yürüyemiyor, kimi sevdiğinden ayrılıyor kalbi yalnız kalıyor kimi de sevdiğini toprağa veriyor ayrı kalıyor.

Her ne kadar ayrılık insanın canını yaksa da büyüdüğü anıdır insanın. Ve unutmamak gerekir ki her ayrılığın birde kavuşması vardır...